KANALLAR ARASINDA DÜZ BİR ŞEHİR: AMSTERDAM

Avrupa Rüyası ile otobüsle avrupa turu yapıyoruz. Bu tur sayesinde onlarca şehir görüp farklı ülkeleri gezme şansı bulduk. Nedense arkadaşlarım ve ben bugün ayrı bir heyecan yaşıyoruz. Çünkü bugün Berlin'den Amsterdam'a gidiyoruz. Yol boyunca orada neler yapacaklarımızı planlayıp daha da sabırsızlanıyoruz.

Veee Avrupa Rüyası otobüsümüz şehre giriş yapıyor. Nihayet şehre vardığımızda önce nutkumuz tutuluyor sonra aklımız. Şehrin her köşesi ayrı güzel. Zaten eğlence şehri olarak ün yapmış bi şehri beğenmemek düşünülemezdi. Hemen etrafı gezmeye başlıyoruz.

Dam Meydanı
Tabii ki bir şehre geldiğinizde oranın meydanını görmemek olmaz. Biz de ilk iş ünlü Dam meydanını görmeye gittik. Burada özellikle turistlere yönelik çeşitli şovlar ve atraksiyonlar var. Biz etrafta gezinirken çok ağzımızı açtık galiba ki yerel halktan birkaç kişi hırsızlık olayları için bizi uyardı. E biz de sizi uyarıyoruz. Bizim gibi hayran hayran gezmeyin azcık etrafınıza bakın. 1808 yılında Napolyon burayı işgal ettiğinde şehrin yönetimini bu meydanda devralmış. Meydanda bulunan Kraliyet Sarayı (Koninklijk Paleis) eskiden belediye binası olarak kullanılış. Ön cephesi klasik tarzda ve saray kente ve yönetimine övgü için yapılmış. Burada ayrıca Nieuwe Kerk, Madame Tussaud’s Müzesi ve National Monument’ı görmeniz mümkün. Dam Meydanı bugün rengarenk, huzurlu ve çok da ünlü bir yer. Biz çok eğlendik sizin de zevk alacağınızdan eminiz.

Amsterdam Kanalları
Şimdi Venedik başka, Amsterdam başka! Nasıl ki; Venedik’te gondol keyfi olmadan olmaz, Amsterdam’da da kanalda tekne turu yapmadan olmaz dedik ve geldik tekne turu yapmaya. Centraal Station’ın önünden kanal turu tekneleri kalkıyor. Burada tur yapan firmaların teknelerini görebilirsiniz. Seçenek çok olduğunu da söyleyelim. Gündüz ve akşam olmak üzere dilediğiniz gibi bir tur yapabilirsiniz. Gündüz 13€, akşam 15€, yemekli isterseni 60€’ya kadar fiyatlar değişiyor. Tekneye bindikten sonra tur başlıyor ve kanallar arasında dolaşıyorsunuz. Romantik vakit geçirmek isteyenlere akşam gezisini öneririz. Kanal turu yaklaşık 1 saat sürüyor ve sesli anlatım var. 18 dil seçeneği olan anlatımlarda, sıkı durun! Evet! Türkçe de mevcut. Kanalları ve eski evleri iyice yakından görebiliyoruz. Çünkü bazı yerlerde bizim için dibine kadar yanaşıyor teknemiz. Evlerle ilgili ilginç bir ayrıntı; her evin üst kısmında bir kanca var ve evler bilerek öne doğru eğik olarak yapılmış. Eskiden toprak Hollanda’da çok değerliymiş ve evler taban alanlarına göre vergilendirilirmiş. Bu yüzden evleri ve girişlerini küçücük yapmışlar. Eşyalar bu kapılardan sığmadığı için de her evin tepesine bu kancalardan takmışlar ve sarkıttıkları halat ile eşyaları yukarı çekip pencerelerden içeri sokuyorlarmış. Bizce Amsterdam’da ilk önce yapılması gereken etkinlikler birisi de bu tekne tura katılmak olabilir. Çünkü şehir hakkında bilgi sahibi olabiliyor, ne nerede öğrenebiiyorsunuz.

Museumplein (Müze Meydanı)
Vondelpark’ın hemen yanında Müze Meydanı yer alıyor. Buradaki önemli müzeler Rijksmuseum (Hollanda Devlet Müzesi) ve Van Gogh Müzesi. Zaten meydana da ismini bu iki müze vermiş. Meydanda en büyük çılgınlıklardan biri olan “I Amsterdam” yazısı yer alıyor. İnsanlar deli gibi harflerin üzerlerine çıkmaya ve fotoğraf çekmeye çalışıyorlar. Biz mi? Tabii ki de çektik!

Rijkmuseum Devlet Müzesi
Hemen belirtelim ki buranın ismi “Rayk” diye telaffuz ediliyor. “Riik” derseniz maalesef anlamakta zorluk çekiyolar. Burası Hollanda’daki dünyanın en büyük ve seçkin sanat müzesi. Diğer önemli müzelerin de bulunduğu Museumplein bölgesinde yer alıyor. Orta Çağdan başlayıp taa Rönesans’a ve hatta 20. yy’a kadar kronolojik bir sırayla eserleri tam dört katta sergiliyorlar. Ayrıca söylememiz gerek ki; Amsterdam’da müze gezmek istiyorsanız dışarda sıra beklemeyi göze almanız gerek. Ancak online bilet alırsanız veya “I Amsterdam” kartınız varsa bilet gişesi sırasını atlayıp müzeye giriş sırasında bekleyebilirsiniz. Ama beklemeyi kısaltırsınız.

Van Gogh Müzesi
Hollanda’ya kadar gelip de meşhur sanatçı Van Gogh’u anmamak olmazdı zaten. Burası tahmin edebileceğiniz gibi Van Gogh eserlerinin sergilendiği bir müze. Yalnızca eserleri değil hayatından kesitler de bulabileceğiniz müze de başka sanatçıların da eserlerini görmeniz mümkün. Bir tartışma üzerine kulağını kesip bir kağıda saran ve genelevde çalışan bir kadına veren Van Gogh, aynı zamanda çok Absinth içtiği için nesneleri sarımtırak görmeye başlamış ve bu etki de tablolarına yansımış. Bu bilgiyi de rehberimiz Levent Bey’in ağzından yeri gelmişken size aktaralım.

Büyük bir heyecanla
beklediğimiz Amsterdam gezimiz sona erdi maalesef. Bir çırpıda severek gezdiğimiz bu şehirde birçok da anı biriktirerek ayrılıyoruz. Avrupa Rüyası ile otobüsle Avrupa turumuz devam ediyor. Sırada Rotterdam var. Eğer siz de otobüsle seyahat edip, ucuz Avrupa turu yapmak isterseniz, en kapsamlı tur olan ve Avrupa Rüyası tarafından düzenlenen bu tura kesinlikle katılmalısınız derim.

YORUMLAR

  • Henüz yorum yok.

YORUM YAP