Avrupa turuna çıkmak isteyenlerin aklındaki başlıca sorudur “acaba ekstra tur ücreti öder miyim?”   

Birçok firma satış taktiği olarak fiyatları düşük tutarak katılımcıyı turuna kayıt olmasını sağlar ve sonrasında yurtdışına çıktıklarında burada ekstra turlar ve harcamalar devreye girer. “Bu durum hem size gezerken kısıtlama getirir hem de daha fazla harcama yapmanıza sebep olur.”

Örnek olarak B FİRMASI ile Paris’e gidersiniz, makul bir fiyata mesela turu 100€ ‘ya almışsınızdır. Bir şehirde iki gün geçireceksinizdir. İçinde konaklama ve kahvaltıda vardır. Buraya kadar her şey yolundadır. Şehirde gezme kısmına geldiğiniz ilk olarak karşınıza “profesyonel rehber ücreti” çıkar. Daha sonrasında sizi Eyfel’e, Louvre’a, Şanzelize’ye getirirler. Profesyonel rehbere ödediğiniz ücreti gördüğünüz bu güzel yerler karşısında unutursunuz. Tam unuttum derken profesyonel rehber size burada Ressamlar Tepesi ve Sacre Couer Bazilikası var kesinlikle gitmelisiniz diye söyler. Sonra “gidelim dediğinizde” misal olarak 50€ ekstra ücret isterler. Sizde gelmişken oraları görmek için bu ücreti ödersiniz. Tur içerisinde gezerken ekstra ücretlerle sizi karar vermek zorunda bırakırlar. Böylelikle şöyle keyiflice eğlenerek şehri gezemezsiniz, geziniz maddi hususlara dayanan, tercihler yapmak zorunda olduğunuz bir tura döner.

Bunun dışında birde uygun firmalar vardır. Bunlarda ekstra tur satmazlar. Ama bunlarda profesyonel rehber kullanmadıkları için sizi Paris’e getirirler, otobüsten indirirler “burası Paris, akşam saat 19.00 da burada buluşacağız, ona göre gezin, buluşma saatine yetişin yeterli derler.”  Arkadaşlarınızla ellerinizde haritalar düşersiniz Paris sokaklarına ayaklarınızın ve zihninizin sizi getirdiği kadarıyla gezersiniz. Akşam otelinize ya da otobüsünüze döndüğünüzde gördüğünüz birçok yerin hikayesi bilmeden gezmişsinizdir. Ama yine de mutlusunuzdur. Taa ki bir arkadaşınızın “şurayı gördünüz mü çok güzeldi” dediği ana kadar. Sonra gitmediğiniz için hayal kırıklığına uğrar, üzülürsünüz ama çoktan başka bir şehre gitmek üzere yola çıkmışsınızdır. Rehbersiz gezmenin en kötü yanıdır bu. Şehirdeki görülecek yerleri kaçırmanıza sebep olur.  

Avrupa Rüyası katılımcılarının hiçbir şeyi düşünmeden tüm ekstra turların fiyata dahil olduğu konseptiyle keyiflice, sadece gezmeyi, keşfetmeyi düşünerek seyahat etmelerini önceler. 1 Euro dahi ekstra ücret ödemeden Paris’e gittiğinizde profesyonel rehberinizle şehrin önemli yerlerini, müzelerini gezersiniz. Eyfel Kulesi’ne de Ressamlar Tepesi’ne de gitmek için ekstra ücret ödemezsiniz. Profesyonel rehber eşliğinde gittiğiniz yerlerin hikayelerini öğrenerek gezersiniz ve şuraya mı buraya mı gitsem diye tercih yapmak zorunda kalmazsınız. Çünkü, Avrupa Rüyası sizi tercih yapmak zorunda bırakmaz ve keyifli şekilde şehirleri keşfetmenizi önemser. Profesyonel rehber ile gezdiğiniz için şehirde önemli noktaları görürsünüz ve akşam otobüsünüze bindiğinizde şurayı görmedim diyerek üzülmezsiniz. En önemlisi de gezdiğiniz yerlerin hikayesini öğrenirsiniz. Örnek olarak Roma’da Pantheon’u gördüğünüzde adamlar ne bina yapmış, ışık bile dans ediyor içinde demezsiniz ve rehber sayesinde oranın Antik Roma’nın tüm tanrıları anısına yapıldığını Rönesans ustası Raffaello gömülü olduğunu öğrenirsiniz. İşte bunlar profesyonel rehber ile gezmenin en güzel yanıdır. Gördüğünüz güzel yerleri hikayelerle anlamlı olmasını sağlarsınız.

Avrupa Rüyası ile profesyonel rehberler eşliğinde gezersem ne kazanır diye merak ediyorsanız ilgili yazımızı okuyabilirsiniz. 1 Euro dahi ekstra ücret ödemeden Avrupa şehirlerini keşfetmek için Avrupa Rüyası’na başvurman yeterli. Hayallerini erteleme, koltuğunu kaptırma!